3 Mayıs 2016 Salı

2016 Yılındaki İlk Festivalimiz Bilecik 4. Ayva Çiçeği Festivali

Festivaller bisikletçilerin, dağcıların, yürüyüşçülerin ve diğer doğa sporu yapanların bayramlarıdır aslında, günler öncesinden başlar hazırlıklar, tüm eksik gedikler tamamlanmaya çalışılır. Şerefesi ve Arifesi akşamı uyku tutmaz kimseyi. Sabah erkenden uyanılır ve alelacele kahvaltı sonrası son kontroller yapılır ve düşülür yollara. 
İşte 2016 yılında ki ilk festivalimiz de bizde aynı heyecanı yaptık. 16 Mayıs'ta başlayacak Gökova Bisiklet Turu öncesi Bilecik 4. Ayva Çiçeği Festivali tam bir kendimizi ölçüm testi olacaktı. Şöyle ki, Gökova Körfezi'nin meşhur rampaları var, bu rampalara olan dayanıklılığımızı Bilecik rotası test edecekti. Aslında kendimize olan güvenimizle ilgili sorgulamalarımızı netleştirecektik. 
Ya başlarda yolu bitiremezsek? 
Acaba kondisyonumuz yeterli olur mu? 
... gibi bir sürü sorumuza cevap bulmaya çalışacağız.

Velhasıl yolculuk başlasın dedik..



Sabah çok erken bir saatte kalkıp acele etmemeye çalışarak düzgün bir kahvaltı yaptık. Giyim konusunda biraz tereddüt yaşadık son dakikada ama yanlış bir kararla noktayı koyduk. Bilecik malum hala mazbut sayılabilecek bir şehir o nedenle bisiklet taytı giymeyi kendime uygun bulmadım, altı bezli çocuklar gibi ortalıkta dolaşmak zaten hiç hoşuma gitmiyor ayrıca bir de Brooks Sele ile yapacağım ilk uzun tur ve bu selenin tayta ihtiyacı yok diye reklamları var. Bende kot pantolonla gitmeye karar verdim ve büyük hataydı.


Akşamdan son kontrollerini gerçekleştirdiğimiz bisikletlerimize atlayıp geleneksel Yalova Atatürk Heykeli önü fotomuzu çekilip Yalova Seyahate gittik.

Sabah 08:30'da ki araçla 2 saatlik bir seyahatle Bilecik merkeze vardık.

Bölgenin çok dağlık ve ormanlık olması açıkcası gözümüzü korkutmadı dersem yalan söylerim. Şehir içinden Yediler Halı Saha olan kamp alanına vardığımızda kayıtlarımızı yaptırıp giriş yapmak üzere Zirve Pansiyona doğru şehir merkezine yola koyulduk. Kısa bir aramadan sonra Zirve Pansiyonu bulduk ama dinlenme hevesimiz kursağımızda kaldı. Otel'den Pansiyona çevrilmiş bu işletmenin yetkilisi bisikletlerimizi otele alamayacağını, bahçeye öylece bırakmamızı istedi. (Bişe olmaz bilader, zaten Bilecik'te hırsızlıkta senete bir/iki kez ancak olur) dedi, bende (o hırsızlık bana denk gelirse, sen çalınan bisikletlerin parasını verecek misin?) dediğimde zaten orada kalamayacağımız kesinleşti.
Daha sonra festival yetkilisi Hakan Yavuz beyden bize başka bir yer için yardımcı olmasını istediğimizde Gören Otel'i tavsiye etti. Fiyat olarak neredeyse aynı olan bu işletme gerçekten ilgili, temiz, dost canlısı işletmecileri vardı. Sağ olsunlar çok ilgilendiler, bisikletlerden ziyade sahibi (Bazen motorlu arkadaşlar geliyor onların motorlarını bile içeriye alıyoruz) dedi. Şiddetle tavsiye edeceğim ucuz bir otel.
Bir saat kadar dinlendikten sonra tekrar bisikletlerimize atlayıp Yediler Halı Saha start noktasına gittik. İlk gün rotası şöyleydi.






Pilav ve ayran bu kadar mı güzel gelir :D




Çekilişle kazandığımız ışıklar...


(GİDİŞ) Cumhuriyet Meydanı - Tepebaşı - Atatürk Bulvarı - Karayolları Kavşağı - Belediye Bahçesi - Atatürk Bulvarı - Tevfikbey Caddesi - Tepebaşı - İl Özel İdare Kavşağı - 2. Jandarma Tugay Komutanlığı 2. Nizamiyesi(mola) - Eski Bursa Caddesi - Kapalı Yüzme Havuzu (mola)- Yenikent Sitesi - Özgün Sitesi - Pelitözü Köyü(mola) - Pelitözü Gölpark. 15 Km
(DÖNÜŞ) Pelitözü Gölpark - Pelitözü Köyü - Özgün Sitesi - Yenikent Sitesi - Eski Bursa Caddesi - İl Özel İdare Kavşağı - Tepebaşı. 13 Km
Genel olarak yokuşlu ama iyi bir parkurdu. Çocukların ve yeni yeni bisikletle tanışan gençlerin olması bizim gibi eski toprakları mutlu etsede genel olarak rahatsızlık verici bir durum oluşturuyor. Ani yapılan gir/çıklar, çapraz kullanımlar, sollarken veya sağlarken öndekini uyarmamalar ciddi kazaların davetcisi olabiliyor çoğu zaman. Allah'tan bir kaza bela yaşanmadı.

Akşam otelimize de rahat bir uyku çektikten sonra sabah iyi bir kahvaltı ile güne merhaba dedik. Bugün oldukça dik ve uzun rampaların olduğu köy yolları bizleri bekliyor olacak. Saat 10:30'da Ertuğrulgazi Mahalle Konağından sevgili Muhtar Niyazi AYDIN beyin özel kahvaltısı ve ikramlarıyla uğurlandık. Rotamız şöyleydi.


Bin demiratlı yokuşlarda çocuklar gibi şendik
Bin demiratlı o gün dev gibi rampaları yendik









İnanmayacaksınız ama bu bizim öğlen yemeğimiz...














Yediler Caddesi, Stadyum Caddesi, Egemenlik Caddesi, Şehit Tahsin Büyükçoban Caddesi, Hadi Arıncı Caddesi, Necati Önen Caddesi, Selöz Köyü, Ulupınar Köyü, Köklük Mevkii, Dülgeroğlu Köyü, Kapaklı Köyü, Abbaslık Köyü, Ertuğrulgazi Mahallesi, Bilecik Belediyesi Bahçesi Tarihi Saat Kulesi, Şeyh Edebali Türbesi Meydanı 35 Km
Telefon şarjımın bitme ihtimali olduğundan Wikiloc Kaydını elle çizdim ( Wikiloc Kaydı ) yol bol ve dik yokuşluydu, bir çok genç bazı yokuşları bisiklet ellerinde tırmanırken ben ve eşim bisikletten hiç inmedik. İnanılmaz bir mutluluk verdi bize. Gökova'ya hazırdık. Parkur ormanlık alanlardan ve köylerden geçerken bazı yerler cennet diyebileceğimiz kadar bakir ve el değmemişti. Akşam saat 5'te Şeyh Edebali türbesini ziyaret ettikten sonra gruptan ayrılıp terminalden Bursa'ya biletlerimizi alıp tekrar Yalova'ya doğru yola koyulduk.
Bisikletliler Derneği Bilecik Temsilcisi sayın Hakan YAVUZ'un şahsi çabalarıyla gerçekleşen bu organizede eleştirecek tabiki ufak terek şeyler vardı ama bunları eleştirmek yazmak insafsızlık olurdu. Tek başına bir insanın çabasıyla böylesine zor bir parkurda böylesine kaza bela olmadan gerçekleşen bir festival için tekrar tekrar Hakan beye ve Bisikletliler Derneğine teşekkür ediyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dalaman - Antalya Bisiklet Turu

Bir Sümer atasözü var "Madem Biliyorsun Neden Öğretmiyorsun ?" tarihte ki ilk yazılı kaynaklar Sümerlerin olduğuna göre daha eskis...