Bu turda ilk defa üşümeden, rahat ve konforlu bir uykudan sonra sabaha muhteşem deniz manzarasıyla uyandım.
Şu manzaralar ve görsellik insanı büyülüyor. İnsan olduğunuzun, yaşadığınızın farkına varıyorsunuz. Son kez çadırdan çıkıp kahvaltıya geçtim.
Lafın gelişi falan değil tıka\basa kahvaltı yapıp bol bol çay içtim.
Sonra çadırımı toplayıp yola çıkmaya hazır hale geldim.
Çandarlı tabelasını takiben Uzunburun, Esentepe ve Deliktaş'a geldik. Burada bir sitemim olacak. Yol boyunca bir çok yerde "Vahşi Hayvan Çıkabilir" işareti gördüm ama bu köye gelirken gördüğüme anlam veremedim. Domuz işareti olan bir tabela koymuşlardı. Ne alaka diye düşünüp durdum. Şöyle ki doğada olmayı seven biri olarak domuzla çeşitli zamanlarda karşılaştığım oldu. Çalılık ve sulak alanları tercih etmesine rağmen tüm Anadolu'da bol miktarda vardır, ancak burada özellikle tabela olarak konmasını anlayamadım. Sonra Antikkent için Deliktaş'a gelip de köyde cami olmadığını ve burada ki kardeşlerimizin Pir Yalın Ayak Dede soyu Aleviler olduğunu öğrenince o tabelanın neden konmuş olabileceğini sizlere bırakıyorum.
Yine Antikkent ve yine bol yürüyüşlü ve tırmanmalı bir trekking sonrası Deliktaş çıktık.
Gezi sonrası yola koyulduk ve Yalın Ayak Dede Türbesinin önünden geçip yolumuza devam ettik.
Rahat bir sürüş sonrası Çandarlı'ya geldik.
Çandarlı denince ilk akla gelen Kale oluyor tabi, hemen kalemizi gezip fotolarımızı çekildik.
Kalede bulduğum kalp şeklinde ki taşı eşime hediye olarak getirdim. Sonuçta tek taş :D
Buradan hareketle sırasıyla, Kazıkbağları, Yenişakran, Hacıömerli ve Çaltılıdere geçilerek mola yerine gelip kahvemizi ve dondurmamızı yedik..
Moladan sonra son km'ler pedallanmaya başlandı ve sonuç Aliağa
Sahilden metro istasyonuna ve oradan İzmir'e kadar İzBan'la geldim. HalkaPınar durağında inip Şehirlerarası Otobüs Terminaline pedallarken bile mutluydum ancak tüm bu 4 günün en sıkıcı yeri sanırım saat 20:00'den otobüsün kalkış saati olan 24:00'e kadar beklemek oldu. Otobüste uyuyup molada bile inmeden Yalova'ya geldim.
Bu sene kuzey rotası koşulan "Az Bilinen Antik Kentler Turu"'nun seneye de Güney rotasına katılmak niyetindeyim. Başta Olcay bey ve eşi olmak üzere emeği geçen tüm katılımcılara teşekkür ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder