22 Mayıs 2017 Pazartesi

Çanakkale-Kuşadası (6. Gün Pamucak-Kuşadası) 36.97.-Km


6. Gün Rota İçin Tıklayınız.

Sabah uyanıp Dereli Camping'te rüzgarsız bir güne merhaba dedik. Kamp alanı içinde ki kafede 8.-TL'ye 2 çay içip kahvaltımızı yaptık ve kamp ücretini ödemek için çıkışa geldiğimizde pos cihazı çalışmadığı için "Bizden olsun" dediler. Bir önceki gün Çandarlı'da verdiğimiz otel parasından sonra bu teklif gerçekten harika oldu. Teşekkür ederek Selçuk istikametine geri dönüp Efes Antik Kentine geldik.








Efes "Mutlaka ama mutlaka" gezilmesi gereken bir yer. Neredeyse hala yaşayan bir şehrin içinde geziyorsunuz. Efes Antik Kenti Müzekart'la girilebilen bir alan ancak içeride 4 ayrı yerde daha gişe kurulup para isteniyor olması kınanması gereken bir durum. Kendi ülkemizde ki tarihi eserleri gezerken neden bu kadar fütursuzca bedel isteniyor anlamıyorum. Evet, yurt dışından gelen yabancı turistlerden bu bedel tahsil edilmeli çünkü mütekabiliyet bunu gerektirir bizde orada ödüyoruz ancak bu ülkenin insanına yapılmamalı. Zaten tarih bilinci, bilgisi ve ilgisi az bir toplumuz bırakın insanlar gezsin, görsün. Tekrardan kınıyorum.

























Bu arada hemen eleştirilerime devam edeyim. Efes antik kentine girdikten sonra en çok ihtiyaç duyacağınız şey, su. Evet çok büyük bir alan gezeceksiniz ve güneş sizi pişirecek, yokuşlarda dahil olunca su diye kıvranıyorsunuz. Peki büfe yok mu? Var tabi ki ve küçük bir Damla su 3.-TL evet dışarıda damacana alacağınız hemde kaliteli sular yerine içeride Cola'nın işlem görmüş o ucube suyunu almak zorundasınız ve 3.-TL. Biz inat edip soda içtiysekte sakın yanınıza su almadan Efes'e girmeyin.
Efes'ten çıkıp tekrar Selçuk istikametine devam edip Artemis Tapınağı'nı görelim dedik ama ortada tapınak falan kalmamış. Dünyanın yedi harikasından birinin yerinde yeller esiyor.. 


Selçuk'ta özellikle Meryem Ana, Şirince, Tren Müzesi gibi yerleri gezmek istiyordum ama bu işi bu sene yapılacak Antalya Bisiklet Festivali sonrasına bırakmaya karar vererek Kuşadası'na doğru pedallamaya başladık. Pamucak'ta ki kamp alanımızın önünden geçtikten hemen sonra ki tabela çok yaklaştığımızı gösteriyordu.






Kuşadası'na girişte bulunan rampalar bizi yormadı dersem yalan olur. Oldukça dik ve uzundular. İlk durağımız Otogar oldu çünkü yarın Ozan'ın yola çıkması ve benim işbaşı yapmam gerekiyordu.
Pamukkale Turizm'in öğlen saat 15:30 Bursa aracına bilet alıp otogar içinde karnımızı doyurduk. Aracımız geldiğinde bisikletlerimizi sorunsuz yükleyip, Bursa'ya doğru giderken uyuya kaldık. Gece saat 23:00'de Bursa'dan Yalova'ya giden Yalova Seyahat'e 2 dakika ile yetişip evimize vardık.




Bu yolculuğa başlarken bizlere eşlik eden Ali ve Yusuf kardeşime çok çok teşekkür ediyorum çünkü onlar bizimle en zor yollarda pedal bastılar, Ali'nin ikinci Yusuf'un ilk turu olmasına karşılık büyük bir özveri gösterip Çanakkale - Assos arasında ki yokuşlarda, yollarda aslanlar gibi pedal bastılar. 
Assos sonrası Ozan'ın azmi ve hevesi beni motive etti. O olmasaydı benim bu yolu gitme şansım olmazdı. İyi ki böyle bir oğlum ve yol arkadaşım var.
Bu yolculuk bana bisikletle uzun tur hakkında kafamda ki binlerce soruya cevap oldu. Sormaya çekindiğim ama kafamı kurcalayan bir çok soru cevap bulduğu gibi, uzun turlarda ne yapmam ve ne yapmamam gerektiği konusunda da tecrube kazandırdı.
Seneye Kuşadası'ndan başlayarak devam edeceğimiz turun şimdiden planları yapmaya başlarken, daha tecrubeli, daha dikkatli ve daha istekliyim.
Tüm Bisikletli arkadaşlarıma Pedalınıza Kuvvet diyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dalaman - Antalya Bisiklet Turu

Bir Sümer atasözü var "Madem Biliyorsun Neden Öğretmiyorsun ?" tarihte ki ilk yazılı kaynaklar Sümerlerin olduğuna göre daha eskis...