Çanakkale-Kuşadası (4. Gün Ören-Çandarlı) 101.25.-Km

4. Gün Rota İçin Tıklayınız

Yatmak üzereyken çiseleyerek başlayan yağmur gecenin ilerleyen saatlerinde kısmen hızlanarak bazen duraksayarak sabahın erken saatlerine kadar devam etti. Günün ilk ışıklarıyla halsiz ama istekli gözlerimizi açtık güneşe. Biz giyinip, elimizi yüzümüzü yıkayana kadar çadırlar kısmen kurudu. genel bir toparlanmanın ardından zaman kaybetmeden tekrar yollara koyulduk. Yol kenarlarında hala geceden kalan birikmiş yağmur suları vardı.

Bazen ilginç manzaralar gelir yollarda karşınıza. Öyle ki o bölge için kanıksanmış ama ilk görenler için ilginçtir o görüntüler. İşte yol kenarında ki bu yatırda böyleydi.

Yolumuz Karaağaç ve Gömeç üzerinden yol kenarından devam ederken araçların yoğun olduğu bu rotalar tüm bisikletli kardeşlerimizin ve bizim baş belamızdır. Manzara yoktur, köy kahvehanesi yoktur. Yoldan geçen araçların, insanların, hayvanların acelesi vardır ve soğuk yerlerdir o caddeler. Oysa köy yolları bozuktur, sarsıcıdır ama manzarası, doğası, insanı ve hayvanı rahattır. O rahatlığı size de geçer. Bir köy kahvehanesine belki size uzaylı gibi bakarlar ama herkes selam vermeye can atar size. Sohbet etmeye, çay ısmarlamaya meraklıdır insanımız. Köylü milletin efendisidir, diye boşuna dememiş Mustafa Kemal....

O soğuk asfalt yollardan Ayvalık'a kadar gidip orada kahvemizi deniz kenarında yudumlayıp, dinlenip, bu kez köy yolu olsun diye Sarımsaklı'ya doğru yöneldik. Ne kadar kaçmak istesek de yol bizi yine asfalta bağladı ve pek duraklama yapmadan yolumuza devam ederek Dikili'ye kadar gittik.

Girişte bir yerde karnımızı doyurup güzel bir yemek yedik.

Çaylarda içildikten sonra Çandarlı'ya doğru yola koyulup sürüşe devam ettik. 

Az Bilinen Antik Kentler Turu 2017'de geçtiğimiz bu yolda dikkatimi çeken bir tabela vardı ama fotoğrafını çekememiştim. Şimdi Özellikle çekmek istedim. Belki kuruntu denebilir bu düşünceme ama bu kuruntuya sebep oldukça barız. Deliktaş Köyü halkı tamamen Anadolu Alevisi, köyde cami yok. Kendilerini Yalın Ayak Dede'nin soyundan gelenler olarak tanımlıyorlar. Köyün hemen girişinde tüm köy girişlerinde olduğu gibi yaban hayvanı çıkabilir tabelası var ama bu tabelada daha çok inek ve ceylan resmi olur ülkemizde, bu köyün girişinde ise DOMUZ resmi var! İşte fotoları. Bu bence bir saygısızlık ve küçümseme, eğer bu tabela hakkında bilgisi olan yada benim yanlış düşündüğümü çünkü doğrusu şu diyebilecek varsa yorumlara yazsın bende öğreneyim.

Biz yolumuzda rampaların gelmesiyle yorularak Çandarlı'ya vardık. Daha önce Çandarlı Belediyesi Kültür Evi'ni ziyaret ettiğimizde eğer bisikletle gelecek olursanız size çadır konusunda yardımcı oluruz diyen yetkili arkadaşlarımız üzülerek yazıyorum, yüzümüze bakmadılar. Biz koskoca ilçede çadır kuracak yer bulamayınca zaten kısıtlı olan bütçemize yük olacak otel parası ödemek zorunda kaldık. İŞEO yani İstanbul Şoförler Odasına ait bir otelde kahvaltı bile olmadan yalnızca yatmak için 80.-TL ödedik. 

Bisikletle edindiğim tecrübelerden faydalanmak isteyecek arkadaşlarım için yazıyorum Karacabey ve Çandarlı bisikletliler için maalesef hiç gidilesi yerler değil. Benim kötü tecrübelerim sizde de bu etkiyi yapacak değil tabi ama tamamen kendi düşüncem. Paylaşmak isterim.